Merhabalar İrem biraz kendini tanıtmanı isteyeceğiz senden?
- Merhaba, ben İrem Nur Sert 1995 yılında Ankara’da doğdum. Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Ankara’da yaşıyorum. Hayatın bana getirdiklerinin yanı sıra kendimin neler yapabileceğine odaklanarak yaşamaya çalışan biriyim. Yaşamın içindeki olumsuzlukları, şimdi her şey durdu denildiği andaki çaresizliği defetmeyi seviyorum. Bu yüzden hayatı, değerlerimi işe, hobilerimi ise eğlenceye dönüştürmeye gayret ediyorum. Ne yapıyorsam elimden geldiğince en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kendi halinde ve kendi dünyasında sadece iyi insan olmaya çalışarak günlerim geçiyor.
Nedir Dodo Homes? İsmi nereden geliyor bu markanın ve bu markayı kurarken neleri amaçlamıştın bize biraz başlangıç hikayeni anlatabilir misin?
- Do Do Homes, Doğa Dostu Evler demek. Markamı kurarken bir şeyler üretip insanlara sunmak noktasında doğaya da faydalı olabilmeyi amaç edindim. Yola böyle çıktığımda da çok düşünerek doğa dostunun markanın isminde yer alması gerektiğine karar verdim. Evet doğa dostu ama kim, ne soruları meydana geliyordu. Değişim her zaman bireyde başlar ve topluma öyle yayılır. Pandemi döneminde de hepimiz evde olduğumuz için doğa dostu ile evleri birleştirdim bana çok samimi geldi ve bu şekilde devam etti. J Küçük adımlarla pek çok şey başarabileceğimize inanıyorum bu yüzden mutfaktan ve en çok kullanılan ürünlerden başlamak istedim. Bu ürünlerden ilki ise plastik poşet oldu. Evinde plastik poşet kullanmayan yoktur bu yüzden araştırmalarım sonucunda poşete ikame ürünler ortaya koyarak yola çıktım.
Sürdürülebilir hayat, doğa dostu insanlar ve böyle bir dünya sence mümkün mü? Sen bu amacın hangi kısmındasın?
- Belli bir noktada mümkün olmak zorunda olacak diye düşünüyorum. Zaten insan bireysel olarak bir şeye mecbur olmadıkça maalesef adım atma eğiliminde olmuyor. Fakat burada kusursuzluğu aramaktansa herkes elinden geleni yapsa çok büyük şeylerin değişeceğinin farkına varıyoruz. Kimse ilk aşamada tam anlamıyla sürdürülebilir olamayabilir ben de değilim ama elimizden geleni yapmak çok önemli. Farkında olmak başka insanlara bilinç oluşturabilmek, her bireyin yapması gereken, benimsemesi gereken bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum.
Merak ettiğimiz bir diğer nokta Dodo Homes keselerinin isimleri nereden geliyor? Oldukça geleneksel ürün isimleri kullanıyorsun. Bir anlamı var mıdır merak ediyoruz açıkçası?
- Elbette var. J İlk başta bunun üzerine de oldukça kafa yormuştum. J Keselerimiz günün sonunda bir torba ya da çanta olarak görülebilir. Ben de dünyaca ünlü markaların çantalarına verdikleri kadın isimlerinden ilham aldım. Ürünlerimizin hem doğa dostu olması hem geçmişte köylerde çokça kullanılmasının isimleriyle de bir bütün oluşturduğunu düşünüyorum. Kendi anneannemin ve babaannemin isimlerini vererek yola çıktım. Onların da eskiden bu ürünleri kullandığını biliyorum. Hem onların ruhuna bir teşekkür hem de benim için yaptığım şeyin ne kadar kıymetli olduğunu her seferinde hatırlamama yardımcı olan bir adım oldu.
Markada başka ürünler görecek miyiz? Hedeflerin neler?
- Elbette başka ürünler üretmeyi de çok istiyorum. Daha fazla insana ulaşmayı da çok istiyorum. Şu an düşündüğüm üzerinde çalıştığım birkaç ürün var. Yaza doğru umarım her şey yolunda gider ve yeni Dodo Homes ürünlerini görürüz. J
Üretim sürecinden biraz bahsetmeni istiyoruz? Bu doğa dostu keseler nasıl hayata geçiyor? Bir yardım alıyor musun yoksa her şeye sen mi koşturuyorsun?
- Bu konuda çok şanslıyım. Ailem her zaman destekçim. Elbette en büyük güç kaynağım babam. Çünkü ürünler kendisinin ellerinden çıkıyor. Bu işe ilk girdiğimizde makinemizi halam aldı ve biz dikişi ondan öğrendik. İlk heyecan ve yoğunlukta annem ve abim de her konuda destek oldular. İlerleyen süreçte ise babamla kumaş kesimlerini beraber yapıyoruz. O dikiyor, ben ip geçiriyorum, ütülüyorum ve paketliyorum. Sosyal medya koordinasyon diğer her şeyi de kendim yapıyorum. Bütün aileme her zaman yanımda oldukları için çok teşekkür etmek istiyorum. Son olarak bu işe başlamama vesile olan Hicran Abla’ya çok teşekkür ederim. İyi ki varlar.
Peppythings ile Dodo süreci sence nasıl gidiyor? Başladığın noktaya geri dönüp bakınca burada olmanın sana katkıları neler oldu?
- Çok çok güzel gidiyor. Birçok şeyi kendim yaptığım ve hayatın içinde çok farklı yönlerde de çalıştığım için reklam kısmında yetersiz kalıyordum. Ama Peppythings sayesinde çok daha fazla insana ulaştık. Bu yüzden çok mutluyum. İlk mail attığımda sadece şansımı denemek istemiştim. Geri dönüş aldığımda çok sevindim. Bir de iletişim içinde olduğunuz ekip özverili, sevecen, destekleyici ve başarılı olunca birlikte olmak çok daha anlamlı oluyor. Umarım beraber çok daha fazla kişiye ulaşırız. <3
Buradan kadın girişimcilere söylemek istediğin bir şeyler var mı? Lokal güçlü bir kadın girişimci olarak onlara ilham verecek tavsiyelerini bekliyoruz.
- Her kadının kendisine güvenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yaptığınız şey ne olursa olsun başaracağınıza inanın. Kimsenin size inanmasını beklemeyin sadece siz kendinize inanın bu gerçekten yeterli olacaktır. Ürettiğiniz şey bir üründe olabilir bir içerikte sizin yaptığınız sadece size özel ve güzel karşılığını eninde sonunda alacaksınız. Pes etmeyin ve üretmeye devam edin. Çok çalışın, çok araştırın ve başkalarından ilham alın. Bunları yaptığınız taktirde yapamayacağınız hiçbir şey yok.
Sürdürülebilirlik alanında kendini geliştiriyor musun? Bu alanda okuduğun veya izlediğin filmlerden Peppythings’te hikayeni okuyanlara öneri vermeni rica etsek?
- Elbette elimden geldiği kadar kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ben de yolda öğreniyorum. Yaptığım işin hakkını vermek benim için çok önemli bu yüzden okumaya ve izlemeye gayret ediyorum. Sizlere önerebileceğim ise, Broken / Geri Dönüşüm Yalanı, Plastik Okyanus, Wasty Talk ve Kiss the Ground: Onarıcı Tarım belgesellerini izleyebiliriniz. J Kitap ise; Yeraltındaki Tohum, Sıfır Atık: Tüketim Kültürü ve Gıda İsrafı ve Sıfır Atık için 101 Yol diyebilirim.