Hedeflerinizi gerçekleştirmenizde faydası olabileceğini düşündüğüm, psikolojide ‘cognitive penetration’ ismi ile geçen bir konseptten bahsetmek istiyorum.
Beynimizdeki düşünceler, görme süreçlerimizi etkileyip, değiştirebiliyor. Bir örnekle, karnı aç olan bir insan düşünelim. Sağ tarafındaki bir masanın üzerinde çikolata ve kulaklık olsun. Bu kişi kafasını sağ tarafında ne olduğunu bilmeden sağa çevirirse, büyük olasılıkla çikolatayı kulaklıktan daha önce görür. Çünkü o anda beyninde hakim olan düşünce açlık olduğu için beyni çikolatayı daha hızlı seçer. Yani beynin odağında olan düşünce kişi farkında olmasa da neyi göreceğinde etkili oluyor.
Siz bilincinde olmasanızda düşünceniz gelecek deneyiminizi etkileyebiliyor
Dış dünyada birçok uyaran, ve beynimizin işleyebileceğı sınırsız bilgi var. Beynimiz bu bilgilerin hepsini işleseydi, çok fazla enerji gerektireceğinden böyle bir durum mümkün değil. Haliyle de beynimizin, dış dünyadaki bu sınırsız uyaranlar arasından bir eleme yapması gerekiyor. Hepimiz dünyayı geçmiş deneyimlerimiz, ilişkilerimiz, karakterimiz vs. birçok faktörün zamanla yarattığı bakış açımız üzerinden değerlendirip, kendi filtrelerimiz üzerinden dünyaya bakıyoruz. Siz dikkatinizi nereye verirseniz, enerji de oraya akıyor. Böylelikle, düşünceniz dünyayı nasıl gördüğünüzü o da gelecek deneyiminizi etkilemiş oluyor.
İsteklerinizi net bir şekilde belirtmek, önünüze çıkan fırsatları daha fazla fark etmenizi sağlar
Hayallerinizi yazın, göz ardı etmeyin!
Yazmak, konuşmaya göre beyninizi daha sistematik bir şekilde çalışmaya zorluyor. Yazarken beynimizin farklı bölgeleri de çalışıyor. Buna ek olarak, yazı yazmanın gereği olarak konuşmaya kıyasla basit bir farkla, cümlelerimizi tamamlamamız gerekiyor. Konuşurken bazen cümlelerimizi tamamlamayabiliyoruz. Yazarken ise isteklerimizi daha net bir şekilde belirtmemiz gerekiyor. Bu durum da isteklerimizin belirginleşmesini ve ne istediğimizi daha iyi anlayabilmemizi sağlar.
Hedeflerinizi her gün görebileceğiniz bir yere asın
Ne kadar istediğimiz bir hayalimiz olsa da bazen çevremizden duyduğumuz olumsuz yorumlar, küçuklüğümüzden beri aşılanmış olan işlevsiz inançlar gibi faktörler nedeniyle zaman içerisinde hedeflerimizden uzaklaşabiliyoruz. Dikkatimizi dağıtabilecek başka faktörler olabiliyor. O yüzden hedeflerinizi yazdıktan sonra rahatlıkla görebileceğiniz bir duvara, defterinizin üzerine vs. asıp, beyninize sıklıkla hatırlatmayı unutmayın.
Görsellerle destekleyin
Hedeflerinizi mümkün olduğunca açık ve detaylı bir şekilde imgeleyin. Araştırmalar gösteriyor ki beyninde daha net hedefleri olan insanların, hedeflerinde başarılı olma olasılığı artıyor. Duvarınıza bu konu hakkında görseller ekleyebilirsiniz. Kendiniz resmini çizmeniz daha da faydalı olacaktır. Beyniniz, bir konu üzerine sadece okuyarak veya aklınızdan geçirerek zaman harcamak yerine kendisi çizerek bir yaratım sürecine girdiğinde, daha fazla enerji harcar ve uzun süreli belleğimizde daha iyi yer edebilir.
Hayalinizi ölçülebilir, küçük hedeflere bölün
Çoğu kişinin aklından geçen birçok isteği olabilir, fakat bunların spesifik bir ölçüm yolu ya da son teslim tarihi gibi bir sınırı yoksa bunlar hedeften çok beynimizde bir istek aşamasında kalır. Bunları hedefe dönüştürmemiz gerekir. Hayallerinizi imgeleyip, netleştirirken bunu sizi heyecanlandıran ve erişilebilir küçük hedeflere bölerek yazın. Bu ‘bağlılık’ sürecini başlatarak, ilk adımı atmanızı sağlayacaktı.
Hayallerinizi göz ardı etmeyin, kendinize inanın!
Yazar: @yemekani
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4658391/Cognitive Penetration and Predictive Coding: A Commentary on Lupyan
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1053810016300496
[/col] [/row]