Zihninizi Kelimenin Tam anlamıyla Değiştirmek için Yapabileceğiniz 10 Şey

Yıllarca bazı insanlar zekidir bazıları ise değildir bilgisi en güncel bilgi halini koruyordu ve başarı sadece zeki insanların sahip olduğu bir şey gibi lanse ediliyordu ancak nörobilimdeki yeni ve gelişen teknolojiler beynimizin şaşırtıcı derecede dinamik olduğu ve her gün yaptıklarımız ve yaşadıklarımız ile değiştiğini gösteriyor.

Zihnimizi daha iyi yönde değiştirmek için işte 10 ipucu:

Egzersiz: Bilimsel olarak kanıtlanan, fiziksel aktivitenin sağlıklı bir beden için önemini artık hepimiz biliyoruz. Ancak fiziksel aktiviteler sadece sağlıklı bir beden için fayda sağlamakla kalmıyor, araştırmalar gösteriyor ki egzersiz zihnimiz için de sağlıklı yönde gelişmeler sağlıyor.

Avustralya’daki Adelaide Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmaya göre, fiziksel aktivite beyninizin “plastisitesini” – hafızayı, motor becerileri ve öğrenme yeteneğini etkileyen bir serebral kalite – geliştirebilir. 20’li yaşların sonunda ve 30’lu yaşların başındaki küçük bir yetişkin grubu, 30 dakikalık yoğun bir aktivite seansına katılıyor. Seanstan hemen sonra beyinleri incelendiğinde, nöroplastisitede önemli bir artış gösterdiği gözlemleniyor.

Ayrıca araştırmalar gösteriyor ki egzersiz zihnimizde bizi mutlu eden kimyasalları da aktifleştiriyor. Egzersiz yaparken zihnimizde salgılanan endorfin hormonu stresle savaşmamıza ve mutlu hissetmemize yardımcı oluyor.

Kısacası egzersiz hem zihnimizin gelişmesini sağlarken hem de bizleri mutlu hissettiriyor. Zihin sağlığı ve beden sağlığı için hayatımızda kesinlikle olması gereken alışkanlıklardan biri bizce, siz ne düşünüyorsunuz?

 

Uyumak: Uyku esnasında beynimiz, hatıralarımızı oluşturmak, yaşadığımız olaylar arasında yaratıcı bağlantılar kurmak, toksikleri temizlemek için çalışır. Düzenli ve yeterli uyku size yaratıcılık kazandırabilir, zindelik sağlayabilir ve hafızanızı güçlendirebilir. Kendinizi yorgun hissettiğinizde ve enerji ihtiyacınız açığa çıktığında dinlenmek ve uyumak gün boyu ihtiyacınız olan enerjiyi size sağlayabilir.

 

Meditasyon: İnsanlar yüzlerce yıldır meditasyon yapıyorlar ve bunun güzel bir sebebi var: meditasyon size sadece duygusal dinginlik sağlamak kalmıyor, zihninizi de iyi yönde değiştiriyor. Düzenli meditasyon alışkanlığı, beynin ‘’Ben Merkezi’’ ile ‘’Değerlendirme Merkezi’’ arasında güçlü bağlantılar kurarak, karşılaştığımız sorunları daha az kişisel olarak algılamamıza ve anksiyetemizi daha iyi yönetmemize yardımcı oluyor. Ayrıca yaşam tarzı veya görünüşü bizden farklı olanlara karşı empati ve şefkat hissetmemizi sağlıyor.

İşte bu nedenle, günde 15 dakika veya daha az bir süre için bile meditasyon yapmak ve bulunduğunuz ana odaklanmaya çalışmak, stresi önemli ölçüde azaltır ve aslında sizi genel olarak daha iyi bir insan yapar.

Okumak: Hiç kendinizi bir hikayenin içinde sürüklendiğinizi, kahramanın yerinde hayal ettiğinizi ve okuduğunuz hayali dünyanın içindeymiş gibi hayal ettiğinizi hissettiniz mi? Yapılan bir araştırma, bir kitabın içinde kaybolmanın beyniniz üzerinde kalıcı bir etkisi olabileceğini söylüyor. Çalışmada her gece düzenli olarak belirlenen kitabı okumaları istenen katılımcılar beyinleri fMRI cihazları ile inceleniyor ve ortaya çıkan sonuçlarda; beynin dil için alıcılıkla ilişkili alanı olan sol temporal kortekste artan bağlantı olduğunu ortaya çıkıyor. Beynin diğer bölümlerinde artan bağlanabilirlik, okuyucuların, üzerinde düşünülen bir eylem sırasında beyin bağlantısının gerçek eylem sırasında meydana gelen bağlantıyı yansıttığı bir süreç olan “bedenselleştirilmiş anlambilim” deneyimleyebileceğini öne sürülüyor. Örneğin, okuduğunuz kitaptaki yüzmeyi düşünmek, fiziksel yüzme ile aynı sinirsel bağlantılardan bazılarını tetikleyebilir. Bu araştırmalar gösteriyor ki, kitap okurken hayal ettiklerimiz zihnimizdeki bağlantıları güçlendirebilir ve geliştirebilir.

Doğada vakit geçirmek: Açık yeşil alanlarda zaman geçirmek, ruh hali, konsantrasyon ve yaratıcılığı olumlu anlamda geliştiriyor. Doğada vakit geçirmek için zaman ayırmak aslında zihninizin sizi daha mutlu edebilmesi için zaman ayırmak anlamına geliyor. Doğada 30 dakikalık bir yürüyüş, sizi mental olarak rahatlatırken zihninizin bağlantılar oluşturarak gelişmesine yardımcı oluyor.

Şekerden uzaklaşmak: Çok fazla şeker yemek, hafıza ve öğrenme becerilerini bozabilir ve hatta Alzheimer ve bunama gibi nörodejeneratif hastalıklara katkıda bulunabilir. Ama hepsi bu değil. Diyetinize çok fazla tatlı şeyin dahil edilmesinin, artan depresyon riski ile ilişkili olduğu gösteriliyor. Şeker, beynimizdeki ruh halini iyileştiren nörotransmiter serotonini harekete geçirir. Sürekli olarak aşırı uyarıldığında ise serotonin seviyelerimiz tükenmeye başlar ve bu da ruh halimizi düzenlememizi zorlaştırır. Dolayısıyla paketli gıdalardan çoğunlukla uzak kalmak, evde kendi yemeğimizi pişirmek ve yanımızda taşımak hem zihnimiz hem de bedenimiz için oldukça önemli bir alışkanlık.

Değişebileceğine inanmak: Son olarak, beyninizi fiziksel olarak değiştirme gücüne sahip olduğunuza inanmanın aslında beyninizi değiştirmenize yardımcı olabileceği ortaya çıktı. Carol Dweck, “Gelişebileceğinize İnanmanın Önemi” başlıklı ünlü TED Konuşmasında “gelişim odaklı zihniyet”i açıklıyor.  Özetlemek gerekirse, bir problemi doğru bir şekilde çözmedikleri veya bir testi geçmedikleri zaman bunun geçici ve aşılabilir olduğu öğretilen çocukların, basit bir geçti/kaldı sistemine göre not verilenlerden daha fazla öğrenmeye ve gelişmeye isteklilik gösterdiklerini anlatıyor. Modern çağda somut kazançlar başarı olarak tanımlanabilir ancak zihniniz siz yeni ve zor bir şeyi denediğinizde ilk zamanlarda durumu kavramayabilir, zorlanabilir ve bu durum çok normaldir. Ancak hayatınızda bir zorlukla karşılaştığınızda ve sonuç beklediğiniz gibi olmadığında pes etmek yerine sadece henüz istediğiniz yere ulaşmadığınızı düşünmek geleceğe umutla bakmanıza ve zihninizin güçlü bağlar kurmasına yardımcı olur. Hayatta istediklerimizi hemen ve her zaman elde edemeyebiliriz ancak bu yolda yaptıklarımız, çalışmalarımız ve özverilerimiz asıl bizleri geliştiren şeylerdir.

Zorluklara büyümeyi ve gelişmeyi kucaklayan bir tavırla yaklaşmak, sınırlarımızı zorlamak, faydalı sinirsel bağlantıları güçlendirmek ve yaşlılığa kadar tamamen yenilerini yaratmak için ihtiyacımız olan cesareti verebilir.

 

Kaynaklar:

  1. https://www.fastcompany.com/3025957/what-happens-to-our-brains-when-we-exercise-and-how-it-makes-us-happier
  2. https://www.mic.com/articles/104472/what-sleep-deprivation-does-to-your-brain-in-one-stunning-infographic
  3. https://www.huffpost.com/entry/brain-sleep-_n_5863736
  4. https://www.psychologytoday.com/intl/blog/use-your-mind-change-your-brain/201305/is-your-brain-meditation
  5. https://www.theatlantic.com/education/archive/2014/01/study-reading-a-novel-changes-your-brain/282952/#disqus_thread